SOSYAL HUKUK ALANINDA YALNIŞ KARARLAR

SOSYAL HUKUK ALANINDA YALNIŞ KARARLAR

Alman Hukukunda Avukat Anton Rubenbauer

 

Hukuk devleti olan Almanya`da sosyal kurumları, insanların başvurularını birçok konuda yalnış olarak reddetmektedirler. Hak sahibi bunu bilmeli ve de gereken tedbirleri almalı. Bu yazıda sosyal hukukunda açıklamak istediğimiz özel bir konu vardır:

1. Sosyal haklar ile ilgili başvuruların reddi

Ekonomik kriz devam etmektedir. Bu bağlamda insanın, aslında olumlu olan başvurusu icabında pek acele redd edilebilir. Özel olarak bu günlerde hukukun dışında verilen kararlar söz konusudur. İfademiz sosyal hukuk alanında aşağı yukarı her sigorta bölümünde (emeklilik sigoratası, hastalık sigortası, kaza sigortası v.s.) geçerlidir.

Örnekler verecek olursak;

kaza sigortası, bir sigorta durumunda (iş kazası ya da meslek hastalığı) hekim tedavisi, gerekli ilaç, sargı malzemesi, şifa verici önlemler ve hastane ya da rehabilitasyon kurumu masraflarını üstlenmesi gerekiyor iken, yetkili kurumlar sigorta kurumun maddi durumunu nazara alarak başvuruları pek acele ve birçok konularda reddediyorlar.

Hasta sigortalar, geçen yillarda maddi sıkıntıları yaşayarak yasal yardımları gittikçe kısıtlamışlardır.

Emeklilik sigortası ise, özel olarak iş gücü kaybı nedeniyle emeklilik konusu dikkate alınması gerekir. Bu bağlamda iş gücü kısmi kaybından ötürü emeklilik hakkı enteresandır. Kısmi iş gücü kaybı, sigortalının sağlık nedenlerinden ötürü çalışma yetisinde azalma yaşaması ve bundan ötürü genel iş piyasasının olağan şartları altında günde en azından altı saat çalışamaması durumunda söz konusudur. Birçok davada kısmi iş gücü kaybı tartışılıyor.

Bizim görüşümüze göre bu tartışmanın sebepleri her zaman hukuki değildir. Açık konuşmak gerekiyor ise sigorta tarafından verilen kararlar, ne yazık ki birçok davada hukukun dışında maddi sebeplerden dolayı sigortalının aleyhine verilmektedir.

Ekonomik kriz, bu durumu insanların aleyhine artırmıştır. Buna benzer durumlarda hukuk düzeninin müdaafası söz konusudur.

Alınması gereken tedbirler:

Gerekir ise itiraz edip mahkemelere başvurulması lazım. Zaten ekonomik krizi var iken bu durumu kabul etmek hiç bir şekilde mantıklı değildir.

30 yıl boyunca Sosyal Hukukunda ağırlıklı faaliyet`te ve bundan sonra Emre Hızlı & Kolllegen Hukuk Bürosunda Türk ve Türk kökenli insanlara hizmet`te bulunan bir avukat olarak, sosyal hakların özellikle bu günlerde aranması gerektiğini hatırlatmak isterim. Gerekir ise avukat tutup itiraz edilmesi veya mahkemeye başvurup dava açılması tavsiye edilir. Davacı, bir idari kararın iptalini ya da değiştirilmesini, ya da reddedilen bir idari işlemin kaldırılmasını talep ediyorsa, esas itibariyle ilk önce yetkili makam ya da yetkili sosyal sigorta kurumu nezdinde bu idari işleme karşı itiraz etmek zorundadır. Bu itiraz, idari işlemin duyurulmasından sonra en geç bir ay içersinde işlemi yapan merciye sunulmaktadır. Mahkeme dışı itirazlar başarısız olduğu takdirde sosyal mahkemede dava açabilirsiniz. Dava dilekçesi, bölgenizde yetkili sosyal mahkemeye sunulmalıdır. İtiraz dilekçenize karşı verilen kararın duyurulmasından sonra bir ay içersinde dava dilekçenizi ibraz etmeniz gerekmektedir.

2. Sonuç:

Her ne kadar ekonomik krizi olsa da bile uygulanması gereken kanunda var olan hak, var olduğu sürece prosedürü ile birlikte kabul ve icra edilmesi lazım. Hak haktır.

 

ŞIDDETE KARŞI KORUMA
TUTUKLAMA (Untersuchungshaft)

By accepting you will be accessing a service provided by a third-party external to https://ra-hizli.de/

Zum Seitenanfang